Sabah uyanıp yüzünü yıkamadan denize atlamak hayaliyle yola çıkılan bir mavi tur hikayesidir. Fiyatın daha uygun olması nedeniyle dönemi Eylül ayı, mekanı ise Gökova Körfezi olarak belirledik. Katılımcılar ben, ablam, ablamın eşi ve halamın oğlu olarak 4 kişiydik.
Ufak sapmalar dışında 1 hafta boyunca rotamız aşağıdaki gibiydi.
İstanbul’dan Bodrum’a kendi aracımızla gidecek, aracı 1 hafta boyunca Bodrum’da bırakarak tekneye geçecektik. Kartal’da buluştuktan sonra Darıca’dan Yalova’ya deniz yoluyla geçtik. Feribota binişimiz
Feribotta kahvaltının ardından güvertede martıların da karnını doyurduk
İzmir civarında bir mola yerinde gördüğümüz yavru kedicikler
Yol boyunca fazla mola vermeden mümkün olduğunca hızlı gelerek hava kararırken Bodrum’a girdik. Limanda bulunan tekneye hemen gitmek istemedik. Aracı uygun bir yere park ederek şehri gezmeye karar verdik. Gece geç saatte tekneye geçecektik. Bodrum’da bir pastane
Teknede geçen ilk gecenin ardından ertesi sabah arkadaşlarla ilk kahvaltımız
Tur boyunca hemen hemen her günümüz birbirinin benzeriydi. Sabah farklı bir koyda uyanmak, kahvaltı, kahvaltı sonrası çay ve kahve eşiliğinde arkadaşlarla sohbet, ardından yüzme – zıpkınla avlanma vb. aktiviteler, öğle yemeği, yemekten sonra aktivitelere devam, ikindi vakti bisküvi ile 5 çayı seansları 🙂 aktivitelere devam, akşam yemeği, sohbet ve yatış. Gün içinde başta ana hatlarıyla verdiğim tur programına uygun olacak şekilde o koy senin bu koy benim gezdik.
Teknemizin arkasından gelen küçük kayık
Kahvaltıdan sonra balık tutma çabaları
Madem balık gelmiyor biz ona gidelim dedik
Ben aşağıda balık falan göremedim 🙂
Sonunda zafer bizimdi
Tam biz işi öğrendik, bol bol balık vururuz artık diyorduk ki tekneye diğer arkadaşlar geldi 😀
Gökova körfezinde günbatımı fotoğrafları
Güneş tepelerin ardında kaybolurken konakladığımız koylardan biri
Kamaralar yerine yukarıda, güvertede uyumayı tercih edenler de vardı. Karacasöğüt köyü civarında sabahın ilk ışıkları ile uyanış
Sabah sporu olarak balık avına devam 🙂
Bu ufaklığı -bir fotoğrafını aldıktan sonra- babasını çağırması için suya bıraktık. Sen git baban gelsin 🙂
Kahvaltı hazır. Arkada Karacasöğüt köyü ve yan tarafta geceyi burada geçiren diğer tekneler
Bulunduğumuz nokta (Karacasöğüt köyü) Dalyan’a dolayısıyla Caretta Caretta’ların evi olan İztuzu plajına en yakın nokta. Bu fırsatı değerlendirerek günümüzü Dalyan’dan tekne turu ile İztuzu plajına giderek Caretta’ları yakından görmek üzere şekillendiriyoruz. Amacımız Karacasöğüt köyünden bir şekilde Muğla-Marmaris yoluna çıkarak oradan Ortaca otobüsleri ile Köyceğiz üzerinden Ortaca’ya varmak. Ortaca’ya vardıktan sonra Dalyan’a sık sık araç bulabileceğimizi öğreniyoruz. Rotamız aşağıdaki gibi
Tabi köyden anayola ulaşmak sandığımız kadar kolay olmadı. Köyde araç bulmak tam bir problem. Sonunda yardımsever bir amca bizi(e) anayola kadar geçirdi 🙂 Araç sıkıntısı olduğu için istediği parayı malesef akşam dönüşte de vermeyi kabul ederek anayolda amcadan ayrıldık. Yolda Marmaris-Ortaca otobüsünü beklerken haritayı inceliyoruz
Nihayet Ortaca garajındayız. Dalyan minibüsünü beklerken çay içiyoruz
Dalyan’a vardıktan sonra Köyceğiz Gölü’nü Akdeniz’e bağlayan kanalın kenarına giderek uygun bir tur ayarladık. Tur boyunca izleyeceğimiz güzergah
Caretta’lara gitmek üzere tekneye atladık. Kaptanımız hava ve yol durumunu kontrol ediyor 🙂
Yol üzerinde çamur banyosu molası. Herkes çamuraaaaaa 😀
Şifalı olduğu söylenen çamurun bir süre (10-15 dk) vücudunuzda durması gerekiyor. Ardından yine şifalı olan 🙂 suya girerek temizlenebilirsiniz. Suyun sıcaklığı 36-37 derece civarında.
Çamur banyosundan sonra yola devam ediyoruz. Yol üzerinde antik Kaunos kentinde bulunan kaya mezarları görünüyor.
Arkamızda tura çıkan başka tekneler de var
Caretta’yı göreceğimiz yere varıyoruz. Burada sabit bir tekne yengeç satıyor. Aynı zamanda görebilmemiz için yengeci kullanarak Caretta’yı suyun yüzüne çıkarmaya çalışıyor.
Kaplumbağayı beklerken mavi yengecin tadına bakıyoruz. Pişince kırmızı oluyor 🙂
Sonunda kendini gösteriyor kerata 🙂
Caretta’dan ayrılıp İztuzu plajına geliyoruz. Sahilde kaplumbağaların yumurtlayabilmesi için özel olarak ayrılmış alanlar var. Bu bölgelere girmeden sahilde kısa bir tur atıyoruz.
Çok olmasa da İztuzu plajında denize girme imkanı da bulduk. Ardından bizi bekleyen tekneye dönerek Dalyan’a doğru yola çıktık.
Dalyan’ın girişinde bir meydan
Karacasöğüt’e dönerken yolda güneş batıyor.
Otobüsten sabahki amcanın bizi bıraktığı yerde, yani köy yolu ayrımında indik. Bizi alacak aracı beklerken sıkıntıdan çektiğimiz bir fotoğraf
O akşam tekneye sağ salim vardık 🙂
O koy senin bu koy benim şeklinde geçen bir kaç günün daha ardından tatilin sonuna gelmiştik. Son gün sabah kahvaltıdan sonra teknemiz Bodrum’a doğru yola çıktı. Bizle birlikte turlarını tamamlayarak Bodrum’a dönen diğer tekneler
Açıklardan Bodrum kalesi
Bodrum marina son duraktı. Burada herkes vedalaşıp ayrılacaktı. Bodrum açıktan göründüğü andan itibaren herkeste -kimse belli etmek istemese de- biraz hüzün vardı. Sonuçta 1 hafta boyunca geceli gündüzlü bu insanlarla birlikteydik. Yabancı arkadaşlarımızla son hatıra fotoğrafları
Bodrum limanında toplu hatıra fotoğrafı
Biz de tekneden ayrılarak Bodrum’u gezmeye başladık. Son günü Bodrum’u gezerek değerlendirmeye karar verdik. Gece son kez teknede kalacak ertesi sabah erkenden yola çıkacaktık. Bodrum sokaklarında bir fotoğraf
Daha sonra kaleyi gezdik
Kaleden Bodrum marina
Kalenin içinde tavus kuşu 😀 ortalıkta cins cins kuşlar öyle geziniyordu 😀
Kalenin zindanından kareler
Kalenin çıkışında yorgunluk çayı içerken
Hediyelik eşya tezgahları
Şehrin yukarı kısmından bir manzara
Akşama doğru Gümüşlük’e gidiyoruz. Gümüşlük Turgutreis tarafında şirin bir sahil kasabası.
Sahilde yürürken bu husky ile karşılaşıyoruz. Çok tatlı bir hayvan, gözler şaşı 🙂
Tavşan Adası’nda gün batarken bir gezinin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Zaman ayırıp yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Bir sonraki gezi hikayesinde buluşmak üzere…
Son Aramalar
gökova körfezi, gökova tekne turları, pastane tezgahları, gökova tekne turu, gökova tekne turu fiyatları, pastane görselleri, türkiyenin körfezleri, google, sahil kasabaları, motorlu kayık, bodrum pastane, KARACASÖĞÜT KOYU, pastane isimleri, bodrum sokakları, satılık kayık, bodrum gümüşlük, köyceğiz gölü balık avı, zıpkın ıle ılgılı hikaye, accuweather gökova, gökova fotoğrafları, gökova koyları haritası, zıpkın ile ilgili hikayeler, pastane tezgahı, pastaneler, sahil kasabası
Çok güzel bir geziydi, tüm okuyuculara ve doğa meraklılarına tavsiye ediyorum…
Deniz tutku deniz aşk deniz huzur gökova mavi ile yeşilin birleştiği eşsiz tarihi kalıntıların bulunduğu nadir biyer özellikle domuzbükü ne gitmenizi tavsiye ederim şehirden telefondan televizyondan uzak sessiz bir tatil istiyorsan domuzbükü senin için bulunmaz kaftan kara yolu olmadığı için ulaşım körfezden biraz sürüyor ama inanın değiyor şiddetle tavsiye ederim:)
Harika bir gezi
Domuzbükü’nü yeri merak ettim, internetten bakacağım, ileride bir de Hisarönü Körfezi planı var kısmetse…
Gayet guzel bir gezi. Canim cekti acikcasi 🙂