6 Ağustos 2016
Düzce ili şelale ve mağaralar cenneti olarak bilinir. Ankara-İstanbul ana yolunun il topraklarını ortadan ikiye böldüğü düşünülürse, şelaleler kuzey ve güney tarafa eşit sayıda, mağaralar ise yolun kuzey kısmında bulunan Akçakoca Dağları eteklerine dağılmış durumda diyebiliriz.
Bu konu daha detaylandırılabilir. Ben bölgeye hakim olduğum için takım şelaleleri ve mağaraları detaylı yazabilirim, ancak sizleri sıkabileceği için bu konuyu şimdilik geçiyorum. İnternetten ayrıntılı bilgi edinilebilir.
Biz de bu şelale ve mağaraları gezmek için Ankara’dan 4 kişi, 2 motosiklet ile, 1 gece konaklamalı 2 günlük bir haftasonu planı şeklinde düşünerek yola çıktık. Gezilecek yerleri ben ayarlamıştım. Ancak planın yoğunluğundan hakkını veremedik 🙂 Çok yoğun bir program yapmışız. En azından Abant Dağları’ndan bir geçiş yaparak Düzce’ye inmiş olduk. Ertesi gün de Yığılca tarafından Yedigöller yoluna girip Mengen’den çıkmış olduk.
Abant’ın Bolu tarafındaki çıkışından az ileride Sinekli Yayla yoluna saparak dağa giriyoruz. Amacımız Derdin köyü ilerisindeki Torkul Yaylası ve göletine gidebilmek.
Okuyucularımız daha önce 2011’de bu rotadan yaptığımız ilk gezimizi hatırlayacaklardır. Aşağıdaki linkten bu gezi yazısına ulaşabilirsiniz.
Abant Hatırası 🙂
Sinekli Yayla’da 5 yıl önce kamp yaptığımız noktaya tekrar uğrayarak nostalji yapıyoruz 🙂
Sene 2011
Aynı yerde sene 2016
Burada da bir hatıra fotoğrafı aldıktan sonra yola devam ediyoruz.
Önce Samandere Şelalesi’ne geliyoruz. Moladan bir kare
Buradan sonra zor yollar başlıyor. Bu yazıyı okuyup, gitmek isteyen arkadaşlar için izlediğimiz rotayı haritalarda mavi ile renklendirdim. Samandere’den Derdin’e
Bu tarz gezilerde en sıkıntılı durumlardan biri de uydu görüntüleri ile gerçek arazinin uymaması oluyor. Uydu haritalarında var olan yollar gerçekte var olmayabiliyor veya tam tersi. Ama beterin beteri var 🙂 Bir ileri aşaması ise uydu görüntüsünde sık orman dokusu yüzünden görünmeyen yollar. Üstten bakınca yemyeşil görünen bir ormanın altından “yol geçiyor mu” yu ancak oraya kadar ulaştıktan sonra öğrenebiliyoruz.
Derdin mevkiinden Torkul Yaylası’na çıkarken geçtiğimiz yollardan görüntüler :
Yolun bazı kısımları bozulmuş olsa da, her motorda 2 kişi + yüklerimiz ile ağırlığımıza rağmen limitlerimiz dahilindeydi. Ta ki buraya kadar 🙂
Burada motosikletlerin çamura saplanacağını bildiğimiz için biraz uğraştık. Fotoğrafta gördüğünüz kütükleri attık. Taş ve toprağı biraz şekillendirerek orta kısımda motor tekerinin geçebileceği kadar kuru bir zemin oluşturmayı başardık.
Zafer bizim 😛
Tabi yollarda çeşitli maceralarla vakit kaybedince akşama doğru Torkul Göleti’ne anca ulaşabildik.
Torkul Göleti -ulaşımı zor olduğu için- büyük oranda bakir kalabilmiş. Sık ormanla kaplı göl çevresi çadır kampı ideal.
Göl ile aynı isimli yayla arasında bir tepe var. Yani tepenin bir tarafında yayla, 180 derece diğer tarafında göl bulunuyor.
Güneşin batışını yaylada izliyoruz. Burada da bir hatıra fotoğrafı çektikten sonra Düzce’ye inişe geçiyoruz.
Sırasıyla Uğur, Beyköy, Düzce güzergahını izleyerek pansiyonumuzun bulunduğu Akçakoca’ya kadar devam ediyoruz.
Geceyi geçirdikten sonra ertesi günkü planımız -aşağıdaki haritada belirttiğim gibi- Yığılca ilçesi üzerinden Mengen tarafına yine dağ yollarından gitmek.
Yığılca’dan sonra Yedigöller tabelalarını takip ederek keyifli orman yollarından devam ettik. Mengen-Yedigöller-Yığılca sapağından Yedigöller’i pas geçerek Mengen’e devam ettik.
Bu arada önceden belirlediğimiz Yoğunpelit köyü yakınlarındaki Yoğunpelit Şelalesi’ne uğradık.
Şelaleden bir manzara..
Mengen’e vardığımızda çoktan karanlık çökmüştü. Yemek yiyip güzelce dinlendikten sonra karanlıkta 2.5 saat kadar bir sürüşten sonra gece 11.30 gibi Ankara’ya vardık 🙂
Son Aramalar
dağda pansiyon nasıl olmalıdır, gezi yazısı hikayeleri seslii, patpat motor vidovlar
Oranin yerlisi disinda bu yoreye hakim biri varsa o da sensin adamim. Insallah daha nice gezilerde nice yerlerle tanisacagiz…
Hehehe, eywallah 🙂
Harika bir yazı olmuş. Havaların ısınmaya başladığı zamanlarda insanın hemen yola çıkası geliyor. Yaz tatilinde muhakkak gideceğim.