Nisan 2010
Nisan ayında araba kullanmayı yeni öğrenmiş olmanın verdiği heves, ilkbaharda filizlenen yeşil yaprakların insanın içini kıpırdatan o tarifi mümkün olmayan heyecanı ile birleşince akıllarda “acaba bizim oralar şimdi nasıldır?” sorusunun oluşmasını kaçınılmaz kılmıştı. Hem, annem ve babam yıllar sonra kendi arabamızla rahat bir yolculuk yapacak, memleketi doya doya gezebileceklerdi. Çocukluğumuzdan beri şehirlerarası otobüsler ile geçtiğimiz yollardan bu sefer kendi arabamızla geçecektik.
Lafı uzatmayayım diyeceğim ama bu konuya çok takılmamdan da anlayacağınız üzere anne-baba öğretmen olan çekirdek yurdum ailesi için mühim olaydır bu dört tekerlekli zımbırtıya sahip olmak, bilen bilir.. Kolay alınmaz.
Neyse birazdan anlatacağım gezimiz boyunca – Ankara’dan yöreye vardıktan sonra – rotamız aşağıdaki gibi oldu.
İlk durağımız olan Kilis’e Gaziantep üzerinden geçerek gelmeye karar verdik. 60 km’lik Antep – Kilis yolunun yaklaşık ortalarında kurtuluş mücadelemizin kahramanlarından Şahin Bey anıtmezarı bulunur.
Anıtmezarı ziyaretten sonra Kilis’e doğru yola devam ettik.
Ertesi gün bizimkilerle memleketi gezerek hatıraları canlandırdık. Babaannem de bizimle birlikteydi. Daha sonra şehrin batısında bir tepenin üzerinde bulunan Şıh Muhammed türbesine gittik. Babaannem burayı pek sever 😀 Biz de hem bu mübarek zatı ziyaret etmiş hem de memleket manzarasına doymuş olduk.
Şıh Muhammed camiinin içi çok güzeldi. Bir fotoğraf çekmeden geçemedim.
Ufukta görünen yerler Mercidabık Ovası’nın başlangıcıdır.
Hatıralar demişken, Şıh Muhammed türbesinden İslahiye yolu üzerinde Beşenli adı verilen, amcam ve babamın gençken sık sık yüzdüğü ve balık tuttuğu çaya gitmeye karar verdik. Beşenli Suyu’nun gözünün yola yakın olduğunu öğrenince (babamın da çocukluğundan beri gitmediği bu yeri görmek için heveslendiğini gördüm) gitmek için babama biraz ısrar ettim. Annemle babaannemi arabanın yanında bırakarak babamla göze doğru yürüdük.
Tabi su seviyesi o zamanlardan beri oldukça azalmıştı. Yine de insanın çucukluğunun geçtiği bu yerleri tekrar görmek çok güzeldi. Sanırım babamla aynı duyguları ben de hissetmiştim.
Akşamüstü Kilis’ten ayrılarak annemin doğduğu yer olan İslahiye’ye geçtik. O gece orada kaldık. Kaldığımız evin arka bahçesinden görüntüler :
Zeytin yaprağında uğur böceği.
Bahçede gezerken kilerin kapısını açıyorum ve o da ne? 😀 Motosiklet merakımı bilen bilir. Hemen bi kaç kare alıyorum.
Terastan yan bahçe ve sokaktaki arabam :
Akşam İslahiye’den Antep’e geçtik. Birkaç gün orada kaldık ama biri diğerlerinden farklıydı. Kebap yapmak için Antep’teki akrabalarımızın Kilis yolu üzerinde bulunan bağ evlerine gittik. Yemekler hazırlanana kadar annemle bağ evinin bahçesinde dolaşma fırsatı bulduk. İlkbaharda doğa tek kelimeyle mükemmeldi. Sizleri fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum.
Bağ evinin girişi.
Kebap hazırlıkları devam ediyor 🙂
Bağ evinde günbatımı :
Yemek hazır olduğu için evden çağrılıyoruz ve son bir fotoğraf çekerek annemle birlikte topladığımız yaprakları alıp eve gidiyoruz.
Yemeği yiyene kadar karanlık iyice çöküyor. Ertesi sabah erkenden Ankara’ya döneceğimiz için yemekten sonra bağ evinden ayrılıyoruz. Geceyi Antep’te geçirdikten sonra dönüş yolunda Aksaray – Ulukışla yakınlarında bulunan Hasan Dağı’nın fotoğraflarıyla yazımı sonlandırıyorum.
Zaman ayırıp yazımızı okuduğunuz için teşekkür ederiz. Bir sonraki gezi hikayesinde buluşmak üzere…
Son Aramalar
kilis, kilis fotoğrafları, antepli şahin bey, kilis görseller, kilis goruntulerı, mercidabık ovası, gaziantep görselleri, kilis görselleri, kilisten manzaralar, kilisteki türbeler, mercidabık nerede, kilis fotoları, kilis antep kaç km, kilis gezi yazısı, kilis türbeleri, antep görselleri, kilis yolu, aksaray hasan dağı, hasan dağı rotaları, kilis dağları, kilis gezisi, mercidabık ovası nerede, gazıantep kılıs goruntulerı, kilisin görüntüleri, kilis gezi rehberi
Bir başkadır benim memleketim….