Mart 2011
Bu sene de kış sporlarına merak saldık. Yaşadığımız şehir olan Ankara’ya yakın olması nedeniyle birkaç kez Ilgaz tecrübesinden sonra, hem daha büyük pistlere sahip olduğu hem de İstanbul’dan gelecek arkadaşlarımıza yakın olduğu için bu haftasonu Kartepe’ye (İzmit) gitmeye karar verdik. Kartepe ülkemizdeki yeni pistlerden. Tahminen 10 senelik bir mazisi ya var ya yok. Tabi Kartepe’nin bu hızla gelişmesinin en büyük sebebi Ankara-İstanbul hattında olması. Yukarıdaki kalabalıktan Kartepe’nin ülkemizin en eski kayak merkezlerinden biri olan Kartalkaya’nın (Bolu) tahtına çoktan gözkoyduğunu anlamak zor olmuyor.
Özellikle haftasonları metropolden gelenlerin çok olması sebebi ile kiralayacak kayak takımı-board kalmayabileceği istihbaratını alıyoruz. Hafta içi Kartepe yolu üzerinde bulunan birkaç kayak evi ile yaptığım telefon görüşmelerinden edindiğim ortak bilgi, dükkanların sabahın erken saatlerinde açıldığı (6:30 civarı) ve 10.00 sularında gidildiğinde kiralayacak malzeme bulunamayabileceğiydi. Bunun üzerine cumartesi sabah 7:30 gibi Maşukiye çıkışında kayak evlerinin önünde buluşmak üzere sözleştik. Bir grup Ankara’dan bir grup İstanbul’dan gelecekti.
Uygun saatte otobüs bulamadığımız için Ankara ekibi olarak trenle gitmeye karar verdik. Gece boyunca süren uzun bir yolculuk olacaktı. Nitekim oldu da. Otobüs ile 4 saat süren Ankara-Adapazarı arası trenle -rötarlarla birlikte- 8,5 saat sürdü 🙂 Ankara Garında ilk foto
Kalkış vakti gelince istasyonda bulunan trene bindik. Tren yolculuğu hakkında düşüncelerim çok karışık 🙂 Güzel veya kötü diyemeyeceğim, artı ve eksileri var muhakkak. Mesela koltuklar ne kadar geniş olursa olsun uyumak kolay olmuyor. Sebebi gürültü falan değil, kapı sesi. Giren çıkan çok oluyor. Sürekli birileri ayakta. Vagonlar arasında geçip duruyorlar. Kimi wc’ye gidiyor, kimi karnını doyurmak üzere yemekli vagona, kimi ise boş boş gezinmekte.. 😀 Ortada sürekli birileri var. Tabi yataklı trenler daha konforlu olsa gerek. Ama fiyatları yaklaşık otobüs ücretinin 3 katı. Gerçi yataksız tren de ucuz değildi ya.. Adapazarı-Ankara arası için yataklı trenler ortalama 80-90 TL civarı (uçaktan pahalı) iken biz normal biletlerimizi 25 TL’ye aldık (otobüsle aynı fiyat)
Herneyse yukarıdaki faktörler bir de gecenin bir yarısı tarlanın ortasında trenin arıza yaparak 1 saat beklemek zorunda kalmamız ile birleşince çekilmez olabiliyor. Gecenin 3’ünde insen nereye ineceksin? Her yer kapkaranlık, tarlanın ortası.. Yine de ayrı bir çekiciliği var tren yolculuğunun.
Sabah erken saatte Adapazarı yakınlarında Arifiye’de trenden indik.
Arifiye tren istasyonundan bir kare.
İstanbul’dan gelecek arkadaşlarımızı beklerken Sapanca Gölü kenarında sabahın ilk ışıkları eşliğinde kahvaltı yaptık.
Kahvaltı’dan sonra arkadaşlarımızla Maşukiye-Kartepe yolu üzerinde bulunan kayak evlerinde buluştuk. Malzemeleri kiraladıktan sonra dağa çıkmadan önce, önceden ayarladığımız pansiyona giderek fazla eşyalarımızı bırakmaya karar verdik.
Bu arada biraz kayak ve snowboard kiralama ücretlerinden bahsetmek istiyorum. Bu tür aktivitelerde genelde dağın tepesinde malzeme kiralamak için çok alternatifiniz olmuyor. Bunu bilen işletmeciler tekel gibi yukarıda sizi kazıklayabildiği kadar kazıklıyor. Örneğin Ilgaz’da günlük snowboard kirası 50 TL civarındaydı. Nitekim Kartepe’de de aşağıdan (Maşukiye’den) malzemelerinizi alarak çıkmazsanız durum pek farklı olmuyor. Bu açıdan Kartepe çok avantajlı. Maşukiye’den dağa çıkış yolunun (yaklaşık 15 km’lik bir mesafe) başlangıcında 4-5 kayak evi bulunuyor. Rekabet var, fiyatlar müşteri açısından gayet uygun. Biz Kartopu Kayak Evi’nden malzemeleri kiraladık. Fiyatlar 20-25 TL civarında. Gitmek isteyenlere tavsiye edebilirim. Hatta Kartopu Kayak Evi’nden Selçuk Bey’e selamımı ileterek biraz daha ayrıcalıklı müşteri olabilirsiniz. 🙂
Kaldığımız pansiyon
Pansiyon’dan Sapanca’ya bakış
Odaların aşağı bakan pencereleri Sapanca Gölü, dağa bakan pencereleri ise Kartepe manzaralı.
Odalardan bir görüntü. TV, sıcak su herşey mevcut.
Fazla eşyalarımızı pansiyonda bırakarak dağa çıkıyoruz.
Bulutların içine girip çıkıyoruz. Yukarısı güneşli.
Başta demiştim, biraz kalabalık. Oteller bölgesinden bir fotoğraf.
Bu bölgede eğim az olduğu için bize uygun başlangıç pisti oluyor. Hemen board üzerinde dengede durma çalışmaları ile başlıyoruz
Aşağıdaki telesiyej kalkış noktasına kadar gidiyoruz. Yolda durdukça Kartepe’deki büyük pistleri fotoğraflıyorum. Acaba bir gün ben de oralarda kayabilecek miyim? 😀
Yukarı çıkarken telesiyej’de kırmızı şalgam suyu ikramı. Kırmızı diyorum çünkü bunun beyazı da var 😀 Hatta Doluca, Kavaklıdere gibi markalı olanlarını bile sayabilirim. Anlayacağınız bizimkiler gezi boyunca şalgama devam ettiler. Zaten bir süre sonra dağın başında kendilerinden haber alamadık 😀 Son görüntüleri 🙂
Pistlerin çeşitli isimleri var. Geyikalanı pistinin tepesine çıktık.
Aşağıda Kartepe Green Park Otel.
Kartepe’den Sapanca Gölü’ne bakış
Kartepe’den İzmit Körfezi tarafına bakış. Aşağıda görünen yer İzmit.
Tepede bir kaç fotoğraf çektikten sonra inişe geçiyoruz. Şalgamı alan basıp gidiyor 😀
Öğlene kadar in-çık’ larımız devam ediyor. Bir süre sonra acıkıyoruz haliyle.
Otoparkta arabamızın yanında yere kilim vs. sererek daha önceden hazırlayıp yanımızda getirdiklerimizle öğle yemeği işini aradan çıkartıyoruz.
Otoparkta piknik 🙂
Menüde irmik helvası, börek çeşitleri, kek, çay, kahve, limonata vs. herşey var.
( Not : Börek çeşitleri derken aradaki fark sizin de görebileceğiniz gibi biri çörek otlu, diğeri çörek otsuz 😀 Olsun. Emeğe saygı 🙂 )
Öğleden sonra aynı şekilde çeşitli pistlere inip çıkarak kaymaya devam ettik.
Pistlerin en tepe noktalarına çıktıkça inişe geçmeden bir kaç fotoğraf çekmeyi ihmal etmiyoruz.
Bulutların üzerindeyiz.
Düşe kalka inmeye devam..
[pro-player]http://www.deretepe.net/wp-content/uploads/kartepesnowboard1.flv[/pro-player]
[pro-player]http://www.deretepe.net/wp-content/uploads/kartepesnowboard2.flv[/pro-player]
Düştükçe sizleri düşünerek çevreyi fotoğraflamaya devam ediyoruz 🙂
Akşam olduğunda pansiyona dönüyoruz. Herkes aç. Hemen akşam yemeği hazırlıklarına başlıyoruz. Kendin pişir kendin ye usülü dışarıdan aldığımız etleri mangal yapıyoruz. Sağolsun Konak Pansiyon sahipleri bize her türlü imkanı sunuyor. Mutfağı, bahçeyi vs. istediğimiz gibi kullanmamıza izin verdiler.
Bonfileler mangalda..
Akşam yemekten sonra tabu,sessiz sinema vb. oyunlar oynayarak dinlendik.
Ertesi sabah yağmurlu bir güne uyandık. Yukarıyı telefonla arayarak pistin durumu hakkında bilgi edindik. Tepede de yağmur olduğunu öğrenince ikinci gün kaymaktan vazgeçerek çevreyi dolaşmaya karar verdik.
Maşukiye, hatta komple Sakarya civarı yemyeşil yerler. Yazın cam gibi tertemiz halini gördüğüm Maşukiye dereleri kışın çamurlu akıyor.
Mayomu içime giydiğim için derede biraz yüzme fırsatım oldu 😀 😛
Ormanın içlerinde ahşap bir kulübe..
Maşukiye yağmur ormanları 😀
Civarda bir kiler
Maşukiye’yi biraz daha gezdikten sonra Sapanca Gölü kıyısına geçiyoruz. Yağmur hafiften çiseliyor.
İlkbahar buralara erken gelmiş.
Gölde doğal hayat.
Göl kenarında biraz daha yürüdükten sonra otel benzeri bir yere girerek çay içip, ısındık. Buradan Ankara ve İstanbul ekipleri olarak ayrılarak dönüş yoluna koyulduk. Böylece güzel bir haftasonu geçirmiş olduk.
Bir sonraki gezi yazımızda buluşmak üzere..
Son Aramalar
uludağ kayak merkezi, kar yazıları, kartepe pist haritası, hikaye haritası, kartepe pist, kartepe kayak fiyatları, kartepe pistleri, kayak takımı fiyatları, maşukiye kartepe, snowboard fiyatları, kartepe snowboard, kayak merkezleri, kış yazıları, ahşap kulube, ormanda kulübe, istanbul kartepe arası kaç km, kartepe görseller, kartepe kayak pistleri, uludağ telesiyej, kartepe kayak merkezi, ankaraya yakın kayak merkezleri, kartepe resimleri, börek çeşitleri, kartepede kayak fiyatları, istanbul kartepe kaç km
ilk defa snowboard yaptım ve çok eğlendim.en azından yapmadık demeyiz 🙂 ama yeni yeni kendime geliyorum. her tarafım ağrımış 🙂 güzel bir hafta sonu geçirmek isteyenlere öneririm.bi dahaki gezi de görüşmek üzere esen kalın 🙂
http://www.kartepeizcileri.org/Default.asp?sayfalari=goster&sayfano=63
Arkadaşlar yukarıdaki linke tıklayarak kartepedeki pisti ve kar kalınlığını canlı olarak izleyebilirsiniz. Gunduz acarsanız kayanları goreceksınızdır. İzleyebılmek için “webwatch” diye bir eklentı yuklenilsin mı dıye soru sorarsa, yuklensın dıyerek ızlenebılıyor .
Sevgili Nilagro, bahsttiğin sitenin arşivi de var mı? Kendi düştüğümü de görebilecek miyim? Zeki Müren de bizi görecek mi:)
Itır Hanım, malesefki bahsettiğimiz sitenin böyle bir arşivi benim gözüme çarpmadı. Ancak sonra bir Zeki Müren’ e danışayım dedim 🙂 O da, “Itır mikkemmel kaydığı için,bende onu düşerken görme şerefine nail olamadın” diyor 😉
Geri İzleme: Türkiye Kayak Merkezleri ve Pist Haritaları