Temmuz 2011

Aspendos, ülkemizde “antik tiyatro” dendiğinde akla ilk gelenlerden. Yaz tatili için 4 arkadaş Antalya yöresindeydik. Antalya’dan Aspendos’a giderken yol üzerinde “Selçuklu Köprüsü” tabelasını görüyor ve önce buraya sapıyoruz.

Köprü çayı (Köprüçay veya Köprü Pazar çayı olarak da biliniyor) hani şu bildiğimiz, yukarı kısmında rafting yapılan Köprülü Kanyon akarsuyunun ta kendisi. Tertemiz. Masmavi akıyor. Uzaktan dereyi görür görmez karar veriyoruz, çimecez. Zaten temmuz sıcağında arabada yanmışız, yaz tatilindeyiz, her an bir denize atlama, şelaleye zıplama, suya girme modundayız. Tabi önce çevreyi geziyoruz.

Romalılar tarafından M.S. 3. yy’da Eurymedon nehri(Köprüçay) üzerine yaptırılan köprü, Selçuklular zamanında I. Alaeddin Keykubat tarafından onartılmış. Orta kısmında zigzag yapmasının nedeni buymuş. Köprü, nehir yatağında Romalılardan kalan kaideler üzerine oturtulacak şekilde düzenlenmiş o dönemde. Son olarak 90’lı yıllarında sonunda yapılan bir restorasyon sözkonusu.

Köprünün üstünden Antalya’nın kuzeyine, Toroslara doğru bakış

Güneyde ise antik çağdan kalan delikli taşlar nehir yatağında hala görülebiliyor. Yine arka planda Antalya-Manavgat yolu bulunmakta. Sahil yoluna yakın olması sebebi ile ziyaretçilerin görmeden geçmemesi gereken bir yer.

Belkıs Köprüsü, Aspendos Köprüsü, Eski Köprü, Selçuklu Köprüsü, Köprü Pazar Köprüsü, Sultan Alaeddin Köprüsü gibi çeşitli isimlerle anılmakta

Köprü çayının buz gibi sularında serinledikten sonra Aspendos’a geçiyoruz. Antik tiyatro günümüzde hala konser, halk dansları gibi çeşitli kültürel etkinliklerle kullanılmakta

Sahne kısmından bir görüntü

Aspendos(Belkıs) zaman içerisinde birçok medeniyetin hakimiyeti altına girmiş. Bunlar sırasıyla Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklu ve Osmanlılar olarak sayılabilir. Bilhassa Bizans döneminde Köprüçay’ın taşıdığı alüvyonlar nedeniyle kent denizden uzaklaşmış, liman kenti özelliğini kaybetmiştir. Yine Selçuklularda, I. Keykubad’ın Alanya’yı bir liman, tersane ve kale ile donatması, Aspendos’un ilerleyen dönemlerde eski önemini kaybettiğinin bir göstergesidir.

Üst katın tam ortasında Dionysos figürü göze çarpıyor

Sahne arkası(kulis) kısmından bir görüntü

M.S. 2.yy’da inşa edilen tiyatro çağdaşlarının en iyi örneği ve aynı zamanda en iyi korunanı olarak biliniyor. Yapı, orijinal yüksekliğinde günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Yaklaşık 10-12 bin kişi kapasiteli.

Tiyatrodan ayrılarak kentin diğer kısımlarına doğru devam ediyoruz

Stadyum günümüzde bitki örtüsü altında kalmış

Tepede kilise bulunuyor.

Pazar yerinde geziniyoruz.. (Agora)

Anıtsal Çeşme (Nymphaeum)

Su kemerleri. Şehrin su ihtiyacı kuzeydeki dağlardan gelen 800 m’lik bir su iletim hattı ile sağlanmakta. Bu iletim hattı günümüze kalmış en iyi örneklerden biri.

Bir sonraki gezi yazısında görüşmek üzere..

Son Aramalar

köprü çayı, aspendos köprüsü, aspendos tiyatrosu nerede, yurdumuzda aspendos antik tiyatrosu\nda, aspendos tiyatrosu, aspendos hakkinda bilgi, yurdumuzda aspendos, aspendos, BELKIS KÖPRÜSÜ, manavgat çayı, türkiyeyi tanıtan afişler ve resimler, antalya akarsuları, aspendos antik tiyatrosu, aspendos antik kenti, köprüçayı, aspendos kalesi nerede, antalya serik aspendos köprüsü, yurdumuzda aspendos antik tiyatrosunda, aspendos nerede, antepin tarihi yerleri, düden çayı, Aspendos (Belkıs), aspendos kalesi, derede yüzen, aspendos antik tiyatrosu hikayesi