Ağustos 2010

Ağustos ayının en sıcak zamanlarında şehrin bunaltıcı atmosferinden kaçacak yer arıyorduk. Eskiden beri gezi dergilerinde Yedigöller’in fotoğraflarını görür, buz gibi suların aktığı, ağaçların serin gölgelerinde uzanıp dinlenebileceğim bir yer aklıma gelirdi. Bu nedenle Yedigöller’i keşfetme ve orada kamp kurma fikri bize çok cazip geldi.

Bolu’ya kadar gitmişken civardaki tabiat güzelliklerini de gezelim dedik.

İlk olarak Gölcük’teyiz.

,

Gölün girişinde piknik yapmak için banklar bulunmakta. Haftasonlarınızı değerlendirmek için günübirlik piknik yapabilirsiniz. Biz de gezimize başlamadan önce kahvaltımızı göl manzarası eşliğinde yaptık. Daha sonra göl çevresinde kısa bir yürüyüşe çıktık.

Kartpostallara da konu olmuş Gölevi

Bir set gölü olan Gölcük, eğimli arazinin bir tarafının insanlarca doldurulmasıyla meydana gelmiştir.

Zaman zaman gölden uzaklaşarak orman içlerine doğru ilerledik.

Çok sayıda sincap vardı ancak çok hareketli oldukları için sadece bir tanesini düzgün bir şekilde fotoğraflayabildik.

Ters ışıkta sarmaşık yaprakları

Önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Bolu ve çevresi su kaynakları açısından oldukça zengin bir bölge.

Sular buz gibi

Gölcük’te bir balıkçı.

Nilüfer çiçeği

Gölcük gezimizi tamamladıktan sonra öğle yemeği için Abant yolu üzerinde bulunan balıkçılara gitmeye karar verdik.

Alabalık üretim çifliğinde siparişimizi beklerken

Yemekten sonra Abant’a doğru devam ettik.

Abant Gölü büyük olduğu için çevresini aracımızla dolaştık. Zaman zaman durarak fotoğraf çektik.

Abant Tabiat Parkı çok bilinmesine rağmen bize Gölcük kadar çekici gelmedi.

Abant’tan ayrılıyoruz.

Bolu şehir merkezinde alışverişimizi tamamlayarak ikindi vakti Yedigöller’e doğru yola çıktık.

Yedigöller’e iki farklı yoldan ulaşım bulunuyor. Bir tanesi Mengen-Devrek yolu üzerinden sola ayrılıyor. Bu yol diğerine göre daha kötü. Diğer yola ise Bolu merkezden kuzeye doğru ilerleyerek erişiyorsunuz. Biz bu rotayı tercih ettik. Merkezden Yedigöller’e kadar olan 42km’lik yolun büyük bir kısmı taşlı ve bozuk. Daha önce motosikletimle Yedigöller’e gelmeyi denemiş fakat yol bozukluğu nedeniyle bir yerden sonra devam edememiştim.

Yol üzerinde Bolu Dağları manzaralı bir hatıra fotoğrafı

Küçük bir derenin yanında mola verdik, güzel havayı teneffüs ettik.

Güneş dağların arasında kaybolurken Yedigöller’e yaklaşmıştık. Yol üzerinde bulunan Seyir Terası tabelası gözümüze ilişti. Patikada kısa bir yürüyüşten sonra harika manzarayı ve aşağıdaki gölleri görebileceğiniz bir yere ulaşıyorsunuz.

Seyir terasından inip yolumuza devam ettik. Milli park giriş kapısındayız.

Göl çevrelerinde çadır kampı için ayrılmış özel bölgeler var. Biz de bunlardan birine akşam karanlığında çadırımızı kurduktan sonra yemeğimizi yedik. Çay eşliğinde sohbet ettikten sonra günün yorgunluğunu gidermek için yattık.

Yeni güne dinlenmiş bir şekilde uyandık. Hava serindi.

Göl kenarında kahvaltımızı yaptık.

Yürüyüşe çıkmadan önce son hazırlıklarımızı tamamladık. Kamp alanından gündüz gözüyle bir fotoğraf

Milli park içerisinde göllerin olduğu bölgeye girişteki tabelada yerleşim planı mevcut. Biz de gezi rotamızı bu plan dahilinde şekillendirdik. Nizamiyeden alacağınız park broşüründe de bu plan bulunmakta.

Her gölün kenarında o gölde yaşayan canlılar ve gölün coğrafi özellikleri hakkında kısa bilgiler bulabilirsiniz.

İlk olarak İncegöl’deyiz.

Sazlıgöl…

Sazlıgöl’den ilerleyen patikayla geyik üretim çiftliğine geçtik. Beklediğimizin aksine geyik göremedik. Tesis uzun süre önce faaliyetini sona erdirmiş gözüküyor.

Bölgede irili ufaklı dereler bulunuyor. Dere yatağına yıkılmış bir ağaç

Ahşap köprülerden geçerek şelalelerin olduğu yere doğru ilerledik.

Şelale görülmeye değer…

[pro-player]http://www.deretepe.net/wp-content/uploads/selale.flv[/pro-player]

Şelaleden sonra dilek çeşmesine ulaşıyoruz. Dileğinizin gerçekleşmesi için 7 oluktan da su içmeniz gerekiyor.

Gülen kayalar yol ayrımı…

Gülen kayaları fotoğrafladık.

Yaşlı bir ağaç gövdesi üzerinde dinlenirken

Yemyeşil sularıyla Deringöl…

[pro-player]http://www.deretepe.net/wp-content/uploads/deringol.flv[/pro-player]

Yedigöller’le sembolleşmiş Büyükgöl üzerinde bulunan ahşap köprü

Büyükgöl’ün dingin sularında yosun tutmuş bir ağaç gövdesi…

Seringöl’den Büyükgöl tarafına bir bakış.

Deringöl kenarında son bir hatıra fotoğrafı çekerek, Yedigöller’den ayrıldık.

Yol üzerinde Pisagor Ağacı tabelasının yanında aracımızdan inerek patikadan ormanın içine doğru ilerledik.

Ağaç gövdelerinin yukarıda birbirine kaynayarak dik üçgen benzeri bir yapı oluşturması ilginçti.

Aracımıza dönerek yola devam ettik.

Bir sonraki gezi yazımızda görüşmek üzere…

Son Aramalar

abant yedigöller, abant gölü, abant, ankara yedigöller kaç km, abant gölcük arası kaç km, yedigöller harita, kar resimli kartpostallar, abant ve yedigöller, devrek yedigoller arasi kac km, abant gölü ve yedigöller nerede, BOLU GÖLCÜK, abant gölcük, yedigöller gülen kayalar, gülen kayalar, abant yedi göller, abant ve yedigöller ile ilgili yazı, yedigöller nerededir, abant ile ilgili görseller, bolu abant gezilecek yerler, abant ve yedigöller ile ilgili bilgi, abant yedigöller arası kaç km, yedigöller pisagor ağacı, ABANT MANZARALARI, abant 7 göller, yedigöller gezisi