Roma döneminden kalan tuvaletleri görmek isteyen binlerce kişi, uzun kuyruklar oluşturuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre yılın ilk yarısında 800 bine yakın kişinin gezdiği Efes Antik Kenti, Celsus Kütüphanesi, Yamaç Evler, antik tiyatro ve tapınaklarıyla tanınıyor. Ancak kenti gezen farklı ülkelerden insanların ilgisini en fazla çeken yerlerden birisi de umumi tuvaletler. Kent içinde farklı noktalarda bulunan ve 2 bin yılı aşkın bir tarihe sahip umumi tuvaletlerden en korunmuş olanı ise Yamaç Evler’in karşısında yer alıyor.
Celsus Kütüphanesi’nden Yamaç Evler’e doğru yürüyen ziyaretçilerin önünde kuyruk oluşturduğu umumi tuvaletler Roma döneminin tuvalet kültürünü merak edenleri kendisine çekiyor.
Efes Müzesi eski arkeoloğu Cengiz İçten, dünyada en iyi korunmuş antik umumi tuvaletlerden birisinin Efes’te yer aldığını, bu tuvaletlerin Roma dönemi tuvalet kültürüne ilişkin gerçekleri günümüze taşıdığını belirtti.
Antik dönemde insanların yan yana oturarak tuvalet ihtiyacını giderdiğini, Efes’teki umumi tuvaletin de bir mermer blok üzerine açılan deliklerden oluştuğunu belirten İçten, bu deliklerin 3 metre altında kanalizasyonun bulunduğuna dikkati çekti.
Tuvaletin arkasında bulunan hamamda kullanılan suyun bu kanallardan geçtiğini, böylelikle dışkıların taşınarak koku sorununun çözüldüğünü anlatan İçten, tuvalette insanların oturduğu bölümün hemen önünden de taharet temizliği için sürekli suyun aktığı küçük bir kanalın bulunduğunu ifade etti.
İçten, şu bilgileri verdi:
“O dönemde tuvaletler bir sosyalleşme mekanıydı. İnsanlar tuvaletlerini yaparken sohbet edebiliyorlardı. Tuvalete oturan insanların hemen karşısında bir havuz ve bunun çevresinde de üzerinde heykel ve kabartmaların bulunduğu bölümler vardı. Oturma bölümlerinin hemen önünden geçen kanal, temizlenmek içindi.O dönemde herkesin kendisine ait, ucunda sünger takılı olan taharet çubuğu vardı. Bu çubuk ve kanaldan geçen suyla taharet alıyorlardı.”
Kentin içinde farklı noktalarda da tuvaletler bulunduğunu, kent temizliğine büyük önem verildiğini ifade eden İçten, insanların sokakta ihtiyaç görmesinin engellenmesi amacıyla belli noktalara uyarı yazıları yazıldığına işaret etti.
Celsus Kütüphanesi önündeki bölümde bir duvarın üzerinde “Buraya çiş yapanı tanrıça Hekate çarpsın” yazısının yer aldığını, okuma yazma bilmeyenler için de Hekate’yi anlatan çam ağacı resminin çizildiğini belirten İçten, bu sorunun günümüzde de devam etmesi ve benzeri yazılarla engellenmeye çalışılmasının ilginç karşılandığını kaydetti.
Antik tuvalet kazılarının arkeologlar için çok önemli olduğuna da işaret eden İçten, tuvalete giren insanların ceplerinden düşürdükleri para benzeri materyallerin döneme ilişkin net bilgiler sunabildiğini de sözlerine ekledi.